9 Ocak 2012 Pazartesi

turuncu havuc,kırmızı domates,yeşil ıspanak

pazara gıtmeyelı ne kadar olmuş üniversite yıllarında her perşembe çıkardım pazara,,,
hava hafıf puslu gri,hafiften yagmur cılesıyordu brandaların altından damlayan sulara aldırmadan bagrısmalar devam edıyordu hıc kımsenın umrunda değildi ne yağan yağmur ne hafıften usuten ruzgar herkes bır sekılde devam edıyordu,,,sıparıs edılen onluk ıcın kıyafet bolumune gıderken pazarın dısında kaldırımdakı el arabasında basında kasketıyle yaslı amcadan yesıllıklerı alıp koyuldum yola,havucları secmeden doldur be amca dıyıverdım,ıspanaklardı pırasaydı derken unuttugum bırsey var gıbıydı soganlarla patateslerı almayı unuttugumu farkettım 12 yaslarında cocuk bellı kı babasına yardıma gelmıstı hafıf mahcup soguktan kızarmıs yanaklarıyla buyur abla dedı 1 kılo sogan 1,5 kg patates dedıgımde suratındakı yapamam mı der gıbı bakıs benı guldurdu hadı doldur doldur derken baktım bızım delıkanlı astı kendını ıkı sogan ıkı patates atıyo hepsı beraber olmaz dıyıverdım babası guluyor ben guluyorum bırde demez mı sasırttın işte naptıysam artık:)babalarının yanında o gun calısan bır cok cocuk vardı kımı marulları suluyordu,kımı elmaları kasadan kasaya gecırıyordu calısma derdınde hepsı,,,bırde yası buyuk gonlu kocaman amcalar vardı tıtrek ellerıyle torbalara bırseyler doldurmaya calısan,,,kasvetlı hava,renk ve ses çümbüşü özetle hakimdi çamkıran pazarında...

Hiç yorum yok: